NÜRNBERG BAŞKONSOLOSLUĞU’NDA 15 TEMMUZ HAZIRLIĞI
Türkiye Cumhuriyeti Nürnberg Başkonsolosluğu, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü anma programı kapsamında Almanya’nın önde gelen Türk sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirdi. Başkonsolos Fatma Taşan Cebeci başkanlığında düzenlenen koordinasyon toplantısı, 13 Temmuz Pazar günü Fürth kentinde yapılacak geniş katılımlı program öncesinde bir istişare ortamı oluşturdu. Toplantıda koordinasyon, iletişim ve katılım konuları ele alındı.
DELİDUMAN: “15 TEMMUZ, SADECE BİR GÜN DEĞİL, BİR MİLLÎ ŞUUR MESELESİDİR”
Toplantıda UID Kuzey Bavyera Bölge Başkanı Yılmaz Deliduman yaptığı konuşmayla dikkatleri üzerine çekti. Deliduman, 15 Temmuz’un salt bir anma günü değil, Türk milletinin ortak hafızası ve geleceğe taşıması gereken bir millî şuur meselesi olduğunu vurguladı.
“15 Temmuz sadece tanklara, uçaklara karşı verilen bir mücadele değil; aynı zamanda halkın iradesine sahip çıktığı ve devletin tüm unsurlarıyla kenetlendiği bir gündür. Bunu bir partiye, gruba ya da kişiye indirgemek, yapılan fedakarlığa hakarettir” dedi.
“GENÇ NESİLDE MİLLÎ ŞUUR EROZYONU VAR”
Deliduman, konuşmasında özellikle genç kuşağın bu anlamlı günlere yeterince sahip çıkamadığını belirterek, “Gençlerimiz bu şuurdan hızla uzaklaşıyor. Ne yazık ki sadece sosyal medya mesajlarıyla bu duyguyu yaşatamayız. Gençlere bu ruhu anlatmak bizlerin görevi. Aksi hâlde gelecek nesil kendi tarihine yabancı kalacak” ifadelerini kullandı.
Bu noktada, STK yöneticilerine de sorumluluk düştüğünü ifade eden Deliduman, “Bu işin başında olanlar olarak elimizi taşın altına koymaktan çekinmemeliyiz. Harekete geçmezsek geç kalırız” dedi.
“MİLLÎ DAVALARI BÖLEREK DEĞİL, ORTAK DİLLE SAHİPLENMELİYİZ”
Toplum içinde “herkes kendi davulunu çalsın” yaklaşımının hâkim olduğunu, bunun ise birleştirici değil ayrıştırıcı bir anlayış olduğunu dile getiren Deliduman, “Tüm teşkilatların ortak bir vizyonla hareket etmesi gerekiyor. Milli birlik ancak böyle sağlanır. 15 Temmuz bir partinin değil, bu milletin davasıdır” dedi.
“RAHATSIZ OLANLAR VARSA, OLMALIDIR DA”
Deliduman, Türkiye karşıtı faaliyetlerin yurtdışında aleni şekilde sürdürüldüğünü, buna rağmen bazı Türk kurumlarının sessiz kalmasından duyduğu rahatsızlığı da açık sözlerle dile getirdi:
“Türkiye aleyhine faaliyet gösteren kişiler artık kendilerini sembolleştiriyor. Biz ise hâlâ ticari, siyasi kaygılarla konuşmaktan çekiniyoruz. Pasaportumuz aynı olan insanların ülkemiz aleyhinde bu kadar rahat konuştuğu bir ortamda biz hâlâ ‘rahatsız olmayalım’ diyorsak, burada bir sorun vardır.”
“BENİM 17 ARKADAŞIM ŞEHİT OLDU, BU KAYGIYLA SUSAMAM”
Deliduman, konuşmasının duygusal bölümünde 15 Temmuz gecesi şehit düşen Serhat Önder ve diğer şehitleri hatırlatarak, “Benim tanıdığım çok sayıda arkadaşım bombalarla parçalandı. Hiç kimse bana susmayı, kenarda durmayı anlatmasın. Biz bu dik duruşu göstermezsek çocuklarımıza sadece korkaklığı miras bırakmış oluruz” dedi.
“ALMAN TOPLUMUYLA İÇ İÇEYİZ AMA KİMLİĞİMİZİ GÖZDEN ÇIKARAMAYIZ”
Almanya’da yaşayan Türk toplumunun uyumlu yapısına da vurgu yapan Deliduman, Alman devletiyle karşı karşıya gelmeden de millî duruş sergilenebileceğini ifade etti. “Biz burayı bölmeye çalışan bir yapı değiliz. Alman toplumu bunu biliyor. Ama bu bizim ülkemize, bayrağımıza, demokrasimize sahip çıkmamıza engel değildir” dedi.
“ŞEKİLCİLİK BİTTİ, ARTIK DURUŞ ZAMANI”
Son olarak STK’ların sadece şeklen var olmaması gerektiğini belirten Deliduman, “Artık tabela dernekçiliğiyle, tribün siyasetçiliğiyle yol alamayız. Samimiyetle, kararlılıkla, cesaretle konuşmanın ve hareket etmenin zamanı geldi” diyerek toplantıya damga vuran mesajını verdi.
