Bir önceki (yaşlı bakım hakları) makaleme gösterdiğiniz büyük ilgi için teşekkür ediyorum, linkini buradan bulabilirsiniz 👉https://www.newsaktuel.de/almanyada-bakim-haklari/👈(bu makale içinde parallel olarak eş zamanlı geçerlidir bakım dereceleri not edin!)
🇹🇷 Cumhurbaşkanlığına Açık Çağrı:
Engelli ve Yaşlı Haklarında Reform Zamanı
Bir önceki yazımda, Almanya’daki yaşlı bireylerin haklarını detaylı bir şekilde inceleyerek, bu alandaki yasaların ne kadar kapsamlı ve koruyucu olduğunu vurgulamıştım. Bu yazımda ise, aynı duyarlılıkla Türkiye’de de engelli ve yaşlı bireylerimizin haklarının daha güçlü bir yasal çerçeveye kavuşturulması gerektiğini savunuyorum.
Türkiye, insan onuruna verdiği değerle sadece kendi vatandaşına değil, tüm dünyaya örnek olacak güçtedir. İlham veren bir Türkiye hayal değil, kararlı adımlarla mümkündür.
Engelli ve yaşlı bireylerimizin yaşam kalitesini artıracak kapsamlı sosyal reformlara duyulan ihtiyaç her zamankinden daha açıktır. Almanya gibi sosyal devlet anlayışını yerleştirmiş ülkeler, bizlere bu alanda güçlü modeller sunmaktadır. Türkiye’nin de benzer bir yaklaşımı benimsemesi, toplumsal eşitlik ve adaletin tesisi açısından bir dönüm noktası olacaktır. Bu noktada, engelli bir birey olarak kendi yaşam mücadelesiyle topluma ilham veren ve TBMM çatısı altında bu sesi duyurmayı son derece başarmış Sayın Milletvekili Serkan Bayram’ın katkıları önemlidir. Kendisi, engelliler ve yaşlılar odaklı kurulabilecek bir bakanlık yapısı içinde aktif rol üstlenirse, bu alanda somut ve sürdürülebilir adımlar atılmasına öncülük edebilir konuyu meclise taşıyarak bu “reform çağrısının” ses getirmesine büyük ölçüde öncülük edebilir ki son derece öncü, duyarlı ve başarılıdır takdire şayandır, hayat hikayesi buna en büyük kanıttır.
Ancak unutulmamalıdır ki, esas belirleyici güç, bu süreci sahiplenerek yön verecek olan Cumhurbaşkanlığı makamındadır. “Türkiye’nin engelli ve yaşlı hakları konusunda yapacağı reformlar, yalnızca ulusal değil, küresel ölçekte örnek teşkil edebilir.
Cumhurbaşkanlığının güçlü liderliğiyle ve toplumsal farkındalıkla, insan hakları temelli bir dönüşüm mümkün olacaktır. Buna yürekten inandığım ve güvendiğim için, konuyu gündeme getiriyorum sevgi ve saygılarımla.”
“Haklarınızı Biliyor musunuz?”
(Behindertenrechte – Ihr umfassender Leitfaden für Menschen mit Behinderung in Deutschland)
Her satırı sizler için bilgi niteliğindedir, mutlaka NOT edin!
Bu rehber, Almanya’da yaşayan engelli bireylerin sahip olduğu tüm yasal hakları, destek programlarını ve başvuru süreçlerini kapsamlı şekilde ele alır not edin.
İçindekiler
- Engellilik Ne Demektir? (Tanım ve Sınıflandırmalar)
- Engellilik Durumu Nasıl Belirlenir? (GdB ve Merkzeichen)
- Engelli Kimlik Kartı (Schwerbehindertenausweis)
- Vergi Avantajları ve İndirimler
- Eğitim ve Meslek Edindirme Hakları
- İş Hayatında Engelli Hakları (İşveren Yükümlülükleri)
- Ulaşımda Haklar (Ücretsiz Yolculuk, Araç Vergisi Muafiyeti vb.)
- Bakım ve Sosyal Yardım Hakları
- Erişilebilirlik ve Ayrımcılığa Karşı Koruma
- Başvuru Noktaları ve Gerekli Belgeler
- Sık Sorulan Sorular (SSS)
Dipnot:
Yaşlı ve engelli bireylerin psikolojik durumu, fiziksel sağlıklarının yanı sıra yaşam kalitelerini doğrudan etkileyen kritik bir faktördür. Depresyon, anksiyete ve yalnızlık gibi psikolojik zorluklar, bu gruptaki bireylerde sıkça görülmekte ve yaşamlarını daha da zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, yaşlı ve engelli bireyler için psikolojik destek hizmetlerinin erişilebilir olması, onların toplumsal katılımını ve genel refahını artırmak için büyük önem taşımaktadır.
ENGELLİLİK NE DEMEKTİR?
Almanya’da engellilik, kişinin fiziksel, zihinsel veya psikolojik bir hastalık nedeniyle günlük yaşamını sürekli olarak kısıtlayan bir duruma sahip olması olarak tanımlanır. Bu durum resmi olarak GdB (Grad der Behinderung) ile derecelendirilir.
GdB (Engellilik Derecesi) Nedir?
GdB, engellilik derecesini ifade eden sayısal bir sistemdir. 20 ile 100 arasında değişir ve 10’un katları olarak hesaplanır.
- GdB 20-40: Hafif engellilik
- GdB 50 ve üzeri: Ağır engelli sayılır (Schwerbehindert)
GdB 50 ve üzeri kişiler, ağır engelli kimlik kartı (Schwerbehindertenausweis) almaya hak kazanır.
Merkzeichen – Özel İbareler
Ağır engelli kimliğinde aşağıdaki harflerle belirtilen özel durumlar yer alır:
- G: Hareket kısıtlı
- aG: Ağır hareket kısıtlı
- B: Refakatçi hakkı
- H: Yardıma tamamen muhtaç
- Bl: Görme engelli
- Gl: İşitme engelli
- RF: Radyo-TV vergisinden muafiyet
VERGİ AVANTAJLARI
Engelli bireyler, yıllık gelir vergisinden muafiyet ya da vergi indirimi alabilirler.
Engel Derecesine Göre Vergi
Muafiyeti (2025 için örnek):
- GdB 50: Yıllık 1.140 €
- GdB 60: 1.440 €
- GdB 70: 1.780 €
- GdB 80: 2.120 €
- GdB 90: 2.460 €
- GdB 100: 2.840 €
(H seviyesi varsa ek yardım alınabilir.)
EĞİTİM VE MESLEK EDİNDİRME
Engelli bireylerin eğitime erişim hakkı anayasal güvence altındadır.
- Özel eğitim merkezleri ve destek okulları
- Berufsförderungswerke – Mesleki rehabilitasyon merkezleri
- Üniversitelerde ek destek, burs ve teknik donanım yardımı
- “Inklusion” ilkesiyle birlikte normal okullarda eğitim hakkı
İŞ HAYATINDA HAKLAR
- Ağır engelli bireyler, işverenin özel koruması altındadır.
- 20+ çalışanı olan iş yerlerinde %5 oranında engelli çalıştırma zorunluluğu vardır.
- İşten çıkarma özel izne tabidir (Integrationsamt onayı gerekir).
- Haftalık 5 gün çalışana 5 gün fazla yıllık izin hakkı.
- Erken emeklilik, kademeli çalışma (Teilzeit) ve iş yerinde uyarlama talepleri.
- Engelli işçiler için özel danışmanlar (Schwerbehindertenvertretung).
ULAŞIMDA HAKLAR
- G, aG, H, Bl gibi ibareleri olan kimlik kartı sahipleri için:
- Toplu taşıma ücretsiz veya indirimli
- Rehber eşliğinde seyahat hakkı (Refakatçiye de ücretsiz yolculuk)
- Özel aracı olanlara:
- Araç vergisi muafiyeti
- Park yeri ayrıcalıkları
- Tren ve uzun mesafe otobüs yolculuklarında indirimler
BAKIM VE SOSYAL YARDIM HAKLARI
- Pflegeversicherung kapsamında engelli bireyler de bakım derecesine (Pflegegrad) göre destek alır.
- SGB XII (Sosyal Yardım Kanunu)çerçevesinde ek yardımlar:
- Barınma yardımı
- Giysi, araç-gereç desteği
- Kira ve elektrik yardım başvuruları
AYRIMCILIĞA KARŞI KORUMA
- Engelli bireyler, AGG (Allgemeines Gleichbehandlungsgesetz) yani Genel Eşit Muamele Yasası kapsamında korunur.
- Kamu binalarında erişilebilirlik (barrierefrei) zorunluluğu
- Ayrımcılığa uğrayan kişi, İnsan Hakları Kurumu veya mahkemelere başvurabilir.
BAŞVURU NOKTALARI
- Versorgungsamt – Engellilik başvurusu ve GdB tespiti
- Integrationsamt – İşe yerleştirme, iş koruma
- Sozialamt – Maddi destek
- Pflegestützpunkt – Bakım danışmanlığı
- VdK / Sozialverbände – Hak takibi ve hukuki destek
SIK SORULAN SORULAR (SSS)
- GdB başvurusu ne kadar sürer?
Genellikle 6-12 hafta. İtiraz süreci mümkündür.
- Hem bakım hem engellilik desteği aynı anda alınabilir mi?
Evet. Ancak biri diğerini etkileyebilir, profesyonel danışmanlık önerilir.
- Engelli kimlik kartı ne kadar geçerlidir?
Süresiz veya süreli olabilir. Duruma göre yenilenebilir.
-
Başvuru ve Değerlendirme Sürecine Derinlemesine Bakış
- Başvuru Reddedildiğinde Ne Yapmalı?
- Başvurunun reddedilmesi durumunda, başvuruyu yapan kişinin bir itiraz hakkı vardır. Bu itiraz, yerel mahkemeye yapılabilir ve genellikle yeni tıbbi belgeler ile desteklenmesi gerekmektedir. Almanya’da “Widerspruch” adı verilen bu itiraz süreci, başvurunun reddedilmesi durumunda önemli bir haktır. Ayrıca, başvurunun yeniden değerlendirilmesi için hukuki danışmanlık almak, çoğu zaman süreci hızlandırabilir.
-
GdB Derecesi ve Sosyal Yardımlar Arasındaki Bağlantı
Birçok kişi, GdB derecesinin hangi sosyal yardımların alınmasında belirleyici olduğunu bilmemektedir.
- GdB Derecesi ile Sosyal Yardımlar Arasındaki Bağlantı
- GdB, sadece engellilik statüsü oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda kişiye çeşitli sosyal yardımların da kapısını açar. GdB derecesi arttıkça, örneğin iş yerinde ek kolaylıklar, ulaşımda indirimli biletler, vergi indirimi gibi ek haklar kazanılabilir. Ayrıca, bazı durumlarda daha yüksek GdB derecesi, devletin sağladığı engelli maaşını almaya hak kazanmanıza olanak tanır.
-
Tıbbi Raporların Önemi ve Değerlendirilmesi
Başvurunun en kritik kısmı, tıbbi raporların doğru şekilde düzenlenmesidir.
- Tıbbi Raporun Rolü ve Önemi GdB başvurusunda tıbbi rapor çok önemli bir yer tutar. Raporun detaylı olması, sadece tanıyı değil, aynı zamanda kişinin engelli durumunun günlük yaşantısındaki etkilerini de kapsaması gerekir. Ayrıca, raporun resmi bir sağlık kurumundan alınması, değerlendirmede büyük avantaj sağlar. GdB belirleme sürecinde, uzman doktorlar tarafından yapılan değerlendirmelerin doğruluğu ve netliği, sonucun şekillenmesinde kritik rol oynar.
-
Almanya’daki Farklı Engellilik Türleri ve Dereceleri
- Almanya’da GdB’de Farklı Engellilik Türleri
- Fiziksel Engeller: Bu tür engelliliklerde, başvuran kişinin hareket kabiliyeti, kas ve iskelet sistemi üzerindeki etkiler değerlendirilir. Örneğin, amputasyon, kısıtlı hareket alanı, felç gibi durumlar burada incelenir.
- Psikolojik Engeller: Depresyon, anksiyete, şizofreni gibi psikolojik rahatsızlıklar, GdB değerlendirilmesinde ayrı bir kategori oluşturur. Psikolojik engelli bireyler, bazen fiziksel engellere göre daha zor değerlendirilir çünkü bu tür engellilikler, somut fiziksel bulgulara dayanmaz.
- Duyusal Engeller: Görme kaybı, işitme kaybı gibi duyusal engellilikler de GdB değerlendirmesinde önemli bir yer tutar. Her iki durumda da, engellilik derecesi, kaybın oranına göre belirlenir.
-
Başvuru Yaparken Dikkat Edilmesi Gereken En Önemli Hatalar
- Başvuru Yaparken Yapılan Yaygın Hatalar
- Eksik Belge Göndermek: GdB başvurusu sırasında gerekli belgeler tam gönderilmezse, başvuru geçersiz sayılabilir veya gecikebilir.
- Tıbbi Raporun Yetersiz Olması: Raporun, engelliliğin günlük yaşantıya etkilerini net şekilde anlatmaması, başvurunun reddedilmesine neden olabilir. Raporun detaylı ve net olması gerekmektedir.
- Geç Başvuru Yapmak: Başvurular belirli tarihlerde yapılmalıdır. Gecikmeli başvurular, yasal hakların kaybolmasına yol açabilir.
PSİKOLOJİK RAHATSIZLIKLARDA ENGELLİ HAKLARI (ALMANYA)
- Psikolojik Rahatsızlıklar ve GdB (Engellilik Derecesi)
Almanya’da depresyon, bipolar bozukluk, anksiyete bozuklukları, PTSD, şizofreni gibi psikiyatrik hastalıklar da fiziksel hastalıklar gibi engellilik derecesine (GdB) tabi tutulur.
2.GdB (Engellilik Derecesi) – Psikolojik Rahatsızlıklar İçin Örnek Değerlendirme
Almanya’da psikolojik rahatsızlıklar, fiziksel hastalıklar gibi “engellilik derecesi” (GdB) kapsamında değerlendirilir. Bu derecelendirme, kişinin günlük yaşamını ne ölçüde kısıtlandığına bağlı olarak belirlenir.
Aşağıda psikiyatrik hastalıkların yaklaşık GdB karşılıkları yer almaktadır:
- Hafif depresyon, hafif anksiyete bozukluğu: Bu tür rahatsızlıklar genellikle GdB 20 ila 30 arasında değerlendirilir. Kişi zaman zaman desteğe ihtiyaç duyar ancak günlük yaşamını büyük ölçüde sürdürebilir.
- Orta düzey depresyon veya yaygın anksiyete: Sürekli ve düzenli destek gerektiren, iş hayatı ve sosyal ilişkilerde belirgin zorluklara yol açan rahatsızlıklar genellikle GdB 30 ila 50 arasında derecelendirilir.
- Ağır depresyon, bipolar bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu
(PTSD): Uzun süreli tedavi gerektiren, hastaneye yatış öyküsü olan, bireyin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen durumlar GdB 50 ila 70 arasında değerlendirilir.
- Şizofreni, kronik kişilik bozuklukları: Gerçeklik algısında bozulma, ağır sosyal izolasyon, sürekli gözetim veya ilaç desteği gerektiren psikiyatrik durumlar GdB 70 ila 100 arasında derecelendirilir.
Unutulmamalıdır ki: GdB başvurularında bireysel durum, doktor raporları, tedavi geçmişi ve günlük yaşama etkiler dikkate alınarak değerlendirme yapılır. Bu nedenle her bireyin GdB derecesi farklı olabilir.
- GdB 50 ve Üzeri Hallerde Sahip Olunan Haklar (Schwerbehindertenausweis)
- Vergi İndirimi (Steuerfreibetrag)
- Toplu Taşımada Ücretsiz veya İndirimli Kart (Schwerbehindertenausweis ile)
- İş Yerinde Ek Koruma ve Daha
Uzun Tatil Hakkı
- Erken Emeklilik Başvurusu
- Rehabilitasyon Hizmetlerinde Öncelik
- Ayrımcılığa Karşı Koruma (AGG kapsamında)
- Destek Türleri ve Yardımlar
1. a) Mesleki Rehabilitasyon ve Entegrasyon
- Berufsförderungswerke aracılığıyla yeni mesleğe yönlendirme
- Psikososyal destekli iş danışmanlığı
- Agentur für Arbeit ve Rentenversicherung tarafından desteklenir
- b) Bakım Derecesi (Pflegegrad) Alma İmkanı
Bir önceki makalemde detaylı bir inceleme tablosu bulunmaktadır link den takip edin:
- Eğer hastalık nedeniyle günlük yaşamda ciddi yardım gerekiyorsa, psikolojik rahatsızlıklarda da Pflegegrad verilebilir.
- Örneğin:
- Pflegegrad 2–5 için bakım parası (Pflegegeld) ve profesyonel bakım hizmetleri (Pflegesachleistungen) alınabilir.
- c) Psikoterapi ve İlaç Giderleri
- Krankenkasse (sağlık sigortası) tarafından karşılanır
- Onaylı terapistlerde yılda belirli seanslar ücretsizdir
- d) Geçici İş Göremezlik ve Malulen Emeklilik
- Uzun süre çalışamayacak durumda olan bireyler, malulen emeklilik için başvurabilir
- Bu süreçte önce Hastengeld, sonra Erwerbsminderungsrente devreye girer
- Başvuru Süreci (Adım Adım)
- Psikiyatrist veya uzman doktor raporlarının toplanması
- Gerekirse hastane yatış belgeleri, terapötik değerlendirmeler eklenmesi
- İkamet edilen yerin Versorgungsamt’ına başvuru yapılması
- Değerlendirme süreci (Gerekirse ek belge talebi)
- GdB sonucu gelir – memnun olunmazsa itiraz hakkı vardır (Einspruch)
- Önemli Notlar
- Psikolojik hastalıkların sürekliliği ve yaşam kalitesini etkileyip etkilemediği çok önemlidir.
- Gizli engel sayıldıkları için başvurularda detaylı ve sistematik belge sunumu gerekir.
- GdB kararı sadece fiziksel değil, ruhsal dayanıklılık ve toplumsal katılım düzeyi temelinde verilir.
Ek Notlar – Bilinmesi Gereken Ekstra Haklar ve Bilgiler
- Göçmenler İçin Notlar:
- Resmi kurumlarda tercüman hakkınız vardır.
- Tüm bakım hakları göçmen kökenli bireyler için de geçerlidir.
- “Migrationsberatung” ve “Sozialverband” gibi danışma merkezlerinden ücretsiz destek alabilirsiniz.
- Engelli Çocuklar ve Aileleri:
- Çocuklara da Pflegegrad verilebilir.
- Aileler için bakım izni ve maddi destekler mevcuttur.
- Frühförderung (erken müdahale) desteği kreş ve okul öncesi dönemde alınabilir.
- Şikâyet Hakkı:
- Hizmet kalitesinden memnun değilseniz MDK’ya (tıbbi denetim kurumu) şikâyette bulunabilirsiniz.
- “Pflegestützpunkt” merkezlerinden danışmanlık alabilirsiniz.
- Tüketici koruma dernekleri de hukuki yardım sağlar.
- Evde Çalışan Göçmen Bakıcılar:
- Yasal sözleşme ve asgari ücret hakkınız vardır.
- Hak ihlali durumunda “Arbeiterwohlfahrt”, “Ver.di” gibi kurumlara başvurabilirsiniz.
- Almanca bilmeyenler için dil destekli eğitim programları mevcuttur.
- Dijital Destekler:
- Pflegegrad ve yardım başvuruları online yapılabilir.
- Dijital bakım günlüğü uygulamaları kullanılabilir.
- E-reçete ve online randevu sistemleri aktif şekilde çalışır.
- Psikolojik Destek – Acil Durumlar:
- 24 saat açık “Telefonseelsorge”: 0800 111 0 111 (anonim ve ücretsiz)
- Psikolojik kriz durumlarında “Sozialpsychiatrischer Dienst” ile iletişime geçin.
- Yas ve kayıp sonrası danışmanlık destekleri mevcuttur.
- Oturum ve Vatandaşlık Durumu:
- AB dışı vatandaşlar da uzun süreli oturumla bakım sigortasından faydalanabilir.
- Oturum süresine göre bazı haklar sınırlı olabilir.
- Yardım alırken oturumun tehlikeye girmemesi için “Migrationsberatung”’a danışın.
Almanya’da Engelli Bireylere Yönelik Politikalar ve Yasal Düzenlemeler
Engelli bireylerin toplumda eşit hak ve fırsatlara sahip olmaları, modern refah devletlerinin en temel hedeflerinden biridir. Almanya, bu konuda Avrupa’nın öncü ülkelerinden biri olarak, engelli bireylerin yaşam kalitesini artırmaya yönelik birçok yasa, düzenleme ve politika uygulamaktadır. Bu düzenlemeler yalnızca kağıt üzerinde kalmamakta; günlük yaşamda somut şekilde işlerlik kazanmaktadır. Almanya’da yaşayan engelli bireylerin bu haklardan etkin bir biçimde yararlanabiliyor olması, sistemin işlevselliğini ortaya koymaktadır.
Temel Yasal Çerçeve
Almanya’da engelli bireylerin haklarını güvence altına alan en temel metin, 2001 yılında yürürlüğe giren Engellileri Eşit Haklara Sahip Kılma Yasası’dır (Behindertengleichstellungsgesetz – BGG). Bu yasa ile birlikte kamu kurumlarında erişilebilirlik, iletişim, bilgiye ulaşım gibi temel başlıklarda önemli adımlar atılmıştır. Aynı zamanda ayrımcılıkla mücadele de bu yasanın temel yapı taşlarından biridir.
2006 yılında Almanya’nın da taraf olduğu Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi (UN CRPD), ülkenin uluslararası düzeydeki sorumluluklarını da belirlemiştir. Bu sözleşme, Almanya’daki yasal noktalarından biridir.
Engelli Bireylere Sunulan Hizmetler
Almanya, engelli bireylerin toplumsal yaşama tam ve etkin katılımını sağlamak amacıyla geniş kapsamlı sosyal destek mekanizmaları geliştirmiştir. Bu desteklerin bazıları şunlardır:
- Eğitim: Özel destek gereksinimi olan çocuklar için entegratif ya da özel eğitim kurumları mevcuttur. Ancak hedef, mümkün olduğunca kapsayıcı (inklüzyon) eğitim sisteminin güçlendirilmesidir.
- İstihdam: Kamu ve özel sektör, engelli birey istihdamı konusunda teşvik edilmekte, engelli birey çalıştırmayan büyük ölçekli firmalara yaptırımlar uygulanmaktadır. Ayrıca “işyerinde entegrasyon hizmetleri” ile engellilerin iş hayatına katılımı desteklenmektedir.
- Mali Destek: Engelli bireyler, belirli derecelerdeki engellilik oranlarına göre çeşitli sosyal yardımlardan ve vergi avantajlarından faydalanabilmektedir.
- Sağlık ve Bakım Hizmetleri: Özellikle ağır engelliliği olan bireyler için kişisel bakım, rehabilitasyon, terapi ve evde bakım hizmetleri yaygın ve erişilebilirdir.
- Erişilebilirlik: Kamu binaları, toplu taşıma araçları, yollar ve dijital hizmetler, erişilebilirlik ilkesine göre yeniden düzenlenmiştir. Bu alandaki iyileştirmeler her yıl denetlenmektedir.
Toplumsal Katılım ve Bilinç
Almanya’da engellilik yalnızca bireysel bir durum olarak değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk alanı olarak ele alınmaktadır. Devletin sunduğu hizmetlerin yanı sıra sivil toplum kuruluşları, gönüllü organizasyonlar ve yerel yönetimler de bu sürecin aktif paydaşıdır. Toplumu bilinçlendirme çalışmaları, kapsayıcı kültürün gelişmesi açısından oldukça önemlidir.
Sonuç
Almanya, engelli bireylerin yaşam kalitesini yükseltmeyi, onları toplumsal yaşamın her alanına dahil etmeyi bir devlet politikası olarak benimsemiştir. Gerek yasal düzenlemeler gerekse uygulamada gösterilen titizlik, Almanya’yı engelli hakları konusunda örnek bir ülke konumuna taşımaktadır. Gündelik yaşamda bu hakların işlerliğini görmek, sistemin başarısının en güçlü göstergesidir.
GÖRÜNMEYEN ENGELLER: PSİKOLOJİK RAHATSIZLIKLAR VE TOPLUMSAL ALGI
“Görünmeyen, yok anlamına gelmez.”
Almanya’da engellilik, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel ve psikolojik rahatsızlıkları da kapsayan bütüncül bir sağlık yaklaşımıyla tanımlanmaktadır. Bu kapsamda, depresyon, anksiyete bozuklukları, bipolar bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) ve şizofreni gibi tanılar, bireyin yaşam fonksiyonlarını kalıcı biçimde sınırlıyorsa, “engellilik” statüsüne tabi tutulur ve GdB (Grad der Behinderung) sistemi ile derecelendirilir.
Hukuki Tanım ve Pratik Yansımalar
Almanya Federal Sosyal Mahkemesi (Bundessozialgericht) içtihatlarında da vurgulandığı üzere, engellilik yalnızca dışarıdan gözlemlenebilen bir durum değildir. Nitekim, psikolojik hastalıklar da tıpkı bedensel hastalıklar gibi engellilik derecesine dâhil edilmekte, GdB 20’den 100’e kadar farklı seviyelerde değerlendirilmektedir. Ancak burada kritik olan, sadece tıbbi tanının varlığı değil, söz konusu durumun bireyin toplumsal yaşama katılımını ne ölçüde sınırladığıdır.
Toplumsal Görünmezlik ve İkincil Ayrımcılık
Bu noktada temel sorunlardan biri şudur: Görünmeyen engeller, sıklıkla görmezden gelinir. Psikolojik rahatsızlıklar, genellikle “gerçek” bir engellilik hali olarak kabul görmez. Bu durum, sadece bireyin yaşadığı içsel mücadeleyi değil, aynı zamanda sistemsel desteklere erişimini de zorlaştırmaktadır. Örneğin:
- Psikolojik hastalık sahibi bireyler engellilik başvurusu yaparken sosyal çevrelerinden çekinmektedir.
- İş yerlerinde “stigma” nedeniyle rahatsızlıklarını saklamak zorunda kalmaktadırlar.
- Sosyal yardım mercilerinde, görünür engellere kıyasla daha fazla belge ve kanıt sunmaları beklenmektedir.
Burada bir paradoks ortaya çıkmaktadır: Ne kadar görünmezseniz, o kadar çok “kanıt” sunmanız gerekir.
Yasal Haklar Mevcut, Peki Ya Erişim?
Almanya’da GdB 50 ve üzeri psikolojik engeli bulunan bireyler:
- Vergi indirimi,
- Ulaşım kolaylıkları,
- İş güvencesi,
- Erken emeklilik gibi birçok haktan yararlanabilmektedir.
Ancak bu hakların kağıt üzerinde var olması, fiili erişim anlamına gelmemektedir. Özellikle göçmen kökenli bireyler için sistem, dil bariyeri, kültürel kodlar ve bilgi eksikliği nedeniyle çok daha karmaşık bir hal alır. Danışmanlık hizmetlerinin yaygınlığına rağmen, görünmeyen engelli bireylerin büyük bir kısmı, bu hizmetlere başvurmamaktadır.
Sorgulanması Gereken Noktalar
Bu bağlamda şu sorular gündeme gelir:
- Mevzuat, psikolojik rahatsızlıkları tanısa da, toplum ve kamu çalışanları bu farkındalığa sahip mi?
- Bir bireyin kendini “engelli” olarak tanımlaması, sadece tıbbi bir durumun değil, toplumsal bir kabulün de sonucudur. Bu kabul ne derece mümkün kılınıyor?
- Görünmeyen engelli bireyler için başvuru süreçleri, ne kadar şeffaf ve eşitlikçidir?
- Psikolojik rahatsızlıkların “gizli kalma” zorunluluğu, bireyleri nasıl bir sosyal izolasyona sürüklüyor?
Sonuç
Engellilik sadece bir sağlık durumu değil; bir toplumsal katılım meselesidir.
Soru şu olmalı: Görünmeyen bir engelin tanınması, bir imtiyaz mıdır yoksa gecikmiş bir adalet midir?
Psikolojik rahatsızlıkların engellilik kapsamına alınması, teknik bir düzenleme olmanın ötesinde, hak temelli ve insan onuruna dayalı bir bakış açısını zorunlu kılar. Bunun için sadece yasal düzenlemeler değil, toplumun empati kapasitesinin, kurumların farkındalık düzeyinin ve uygulamaların eşitlik ilkesine uygunluğunun artırılması gerekir.
EMPATİ, yalnızca anlayış değil, sistematik HAK eşitliğini savunma biçimidir.
Sevgi ve Saygılarımla
📍 Yeliz Çelebi Ergin
📕 Araştırmacı-Yazar🖋
📩 Yeliz-ergin@web.de