Destekleyenler, Rusya’dan gelen askeri tehditler ve savunmacı bir demokrasinin güçlü bir orduya ihtiyaç duyduğunu savunuyor. Eleştirmenler ise bunu kişisel özgürlüklere müdahale ve Alman ordusunun personel sorunlarını çözmek için etkisiz bir yöntem olarak değerlendiriyor. Peki, genel bir hizmet zorunluluğu lehine ve aleyhine hangi argümanlar öne çıkıyor?
ZORUNLU ASKERLİĞİN AVANTAJLARI
- Savunma Kabiliyetinin Güçlendirilmesi:
Alman ordusu, 2011’de zorunlu askerliğin askıya alınmasından bu yana personel sıkıntısı yaşamaktadır. Zorunlu askerliğin yeniden getirilmesi, mevcut açıkların kapatılmasına yardımcı olabilir ve hedeflenen 200 bin aktif asker sayısına daha hızlı ulaşılmasını sağlayabilir. Artan jeopolitik belirsizlikler ışığında zorunlu askerlik, Almanya’nın ulusal ve uluslararası güvenliğe katkıda bulunacaktır. Özellikle Rusya’dan gelen tehditler ve Trump’ın NATO ile AB’ye karşı mesafeli tutumu, Almanya ve Avrupa için büyük bir tehlike oluşturmaktadır. - Toplumsal Dayanışma:
Genel bir hizmet zorunluluğu, vatandaşların toplum karşısındaki sorumluluk bilincini artırabilir. Farklı sosyal kesimlerden gelen gençler, birlikte görev yaparak birbirlerinden öğrenme fırsatı bulabilir. Kutuplaşmış bir toplumda bu, sosyal uyumu teşvik etmek için bir araç olabilir. - Sosyal Sektör İçin Ek İş Gücü:
Askeri hizmetin yanı sıra sosyal hizmetleri de kapsayan bir zorunlu hizmet, sağlık sektörü, afet yönetimi veya itfaiye gibi alanlardaki personel eksikliğini gidermeye yardımcı olabilir. İsveç ve Danimarka gibi birçok Avrupa ülkesi, genişletilmiş askerlik veya sosyal hizmet sistemlerine geçiş yapmıştır.
ZORUNLU ASKERLİĞİN DEZAVANTAJLARI
- Yüksek Maliyetler ve Altyapı Sorunları:
Zorunlu askerlik, yalnızca siyasi değil, pratik nedenlerle de 2011 yılında askıya alınmıştır. Alman ordusu, kitlesel askere alım için gerekli altyapıyı büyük ölçüde ortadan kaldırmıştır. Kışlaların, eğitim tesislerinin ve askerlik şubelerinin yeniden inşası büyük maliyetler gerektirecektir. - Profesyonel Askerlik – Türkiye Örneği:
Modern savaş teknikleri, kısa süreli eğitim almış zorunlu askerlerden ziyade yüksek nitelikli uzmanlara ihtiyaç duyar. Askeri uzmanlar, kısa eğitim sürelerinin etkili askerler yetiştirmek için yeterli olmadığını savunmaktadır. Bunun yerine, gönüllüleri teşvik etmek için daha iyi maaş ve çalışma koşullarına odaklanmak daha etkili olabilir. Almanya’nın NATO partneri Türkiye’nin son yıllarda başarıyla uyguladığı profesyonel askerlik ve altı aya kısaltılmış zorunlu askerlik modeli, Almanya için iyi bir örnek teşkil edebilir. - Kişisel Özgürlüğe Müdahale:
Zorunlu hizmet süresi, meslek seçme özgürlüğü ve bireysel karar alma hakkına müdahale eder. Eleştirmenler, devletin vatandaşlarının yaşamları üzerinde karar verme yetkisine sahip olmaması gerektiğini savunuyor. Özellikle, Bundeswehr’de kariyer fırsatlarının artırılması gibi teşviklerin daha faydalı olabileceği düşünülmektedir.
ALMANYA’DA ZORUNLU ASKERLİK İÇİN BİR UZLAŞMA MÜMKÜN MÜ?
Tam anlamıyla zorunlu askerliğin yeniden getirilmesi yerine, Savunma Bakanı Boris Pistorius’un önerdiği esnek bir yaklaşım bir çözüm olabilir. Teşviklerle desteklenen gönüllü askerlik uygulaması, büyük toplumsal tepkiler olmadan motive olmuş askerlerin kazanılmasına yardımcı olabilir. Alternatif olarak, hem askeri hem de sivil seçenekleri içeren genel bir toplum hizmeti düşünülmesi mümkündür.
Zorunlu askerlik veya toplumsal hizmet zorunluluğu konusundaki karar, önümüzdeki yılların en önemli siyasi meselelerinden biri olacaktır. Kesin olan şu ki, Almanya, vatandaşlarının temel haklarını gereksiz yere kısıtlamadan savunma kabiliyetini nasıl güvence altına alacağını düşünmek zorundadır. Birlik Partileri CDU/CSU ve SPD tarafından yürütülen koalisyon görüşmelerinin bu konuda hangi sonuçları doğuracağı merakla bekleniyor. Yukarıda belirtilen zorunlu askerlikle ilgili avantajlar ve dezavantajlar, bu görüşmelerde önemli bir rol oynayacaktır.
İsmail Akpınar
Ekonomist