Bugün Münih için kara bir gündü.
Tek derdi ekmek parası olan işçilerin üç-beş kuruşluk fazla talebi kana bulandı. Yerinde gören ve açıklamaları yakından takip eden bir Türk gazetecisi olarak üzüntümü tarif edemem.
24 yaşında bir Afgan mültecinin, yürüyüş kortejini sondan takip eden polis eskortunu ani gaza basarak sollayıp kalabalığa yüksek süratle dalması felaketi getirdi. Beni üzen bu katil Afganın sadece insanlara zarar vermesi değil; Afgan genç, geldiği coğrafya ve kültürüne de büyük darbe vurdu.
İşin diğer bir yönü ve önemi de, çok yakın bir zamanda Almanya’da sandıklara gidilmesidir. Noel pazarı, Aschaffenburg ve bugün de Münih’te benzer bir saldırı. Ne hikmetse saldırganların ortak noktası Afgan uyruklu olmaları.
Pardon, biri Suudi uyrukluydu.
Bu periyodik saldırılar siyaseten en fazla kime yarıyor?
Tabi ki AFD adlı ırkçı partiye yarıyor.
Siyasi anketleri sık sık takip eden bir gazeteci olarak gözlemim şudur: Bu saldırganlar sayesinde AFD’nin oyları yüzde 5-7 gibi artmıştır. Bugünü de eklerseniz, yüzde 25’e yaklaşmıştır.
Böyle bir sonuç sonun başlangıcı olur. O zaman çok şey yok olur. Umudum, Almanya’nın eski Almanya olmasıdır. Ancak bu da büyük bir hayalden ibarettir.
Eyüp Tanrıverdi